{ "title": "Habeşistan’a Hicret", "image": "https://www.hzmuhammedinhayati.gen.tr/images/habesistana-hicret(1).jpg", "date": "23.01.2024 04:18:26", "author": "Eryalçın", "article": [ { "article": "“Zulme uğradıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri, and olsun ki, dünyada güzel bir yerde yerleştiririz. Ahiret ecri ise daha büyüktür. ” (En-Nahl Suresi, 41)

A) Habeşistan'a İlk Hicret Edenler (615 M.)

Müşriklerin ezaları dayanılmaz bir hal almıştı. Müslümanlar serbestçe ibâdet edemiyorlardı. Bu sebeple Resulullah (S. A. S.) Müslümanların Habeşistan'a hicret etmelerine izin verdi. Müslümanlar Habeşistan'a iki defa hicret ettiler. İlk defa 12' si erkek, 4'ü kadın 16 kişi Mekke Devri'nin (Peygamberliğin) 5'inci yılında (615 M.) Recep ayında Mekke'den gizlice ayrılarak Kızıldeniz kıyısında birleştiler. Başlarında bir reisleri yoktu. Buradan kiraladıkları bir gemi ile Habeşistan'a geçtiler. İçlerinde, Hz. Osman, eşi Rukiyye, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf ve Abdulllah b. Mes'ûd gibi muhterem zâtlar da vardı. (79)

B) İkinci Habeşistan Hicreti (616 M.)

İlk hicret edenler Habeşistan'da iken inen “en-Necm Sûresi”ni Hz. Peygamber (S. A. S.) Hârem-i Şerifte müşriklere okudu. Bitince, surenin sonunda “secde ayeti” bulunduğu için, Allah'a secde etti. Bu surenin 19 ve 20' inci ayetlerinde müşriklerin putlarından “Lât, Uzza ve Menât'ın” isimleri de geçtiğinden müşrikler de Hz. Peygamber (S. A. S.)'le birlikte putları için secde etmişlerdi. Bu olay, “Mekkeliler toptan Müslüman oldu” diye bir şâyianın çıkmasına sebep olmuş, bu asılsız şâyia tâ Habeşistan'da duyulmuş, bu yüzden hicret eden Müslümanlar da Habeşistan'da üç ay kaldıktan sonra dönmüşlerdi. (80) Müslümanlar, Habeşistan'dan döndüklerine pişman oldular. Çünkü müşrikler zulüm ve işkencelerini daha da artırmışlardı. Bu sebeple Müslümanlar, Mekke Devri'nin 7'nci yılında (616 M.) 77'si erkek, 13'ü kadın olmak üzere 90 kişi 2'nci defa Habeşistan'a hicret ettiler. Bu ikinci hicrette kafile başkanı Hz. Ali'nin ağabeyi Câfer Tayyar'dı. (81)

C) Kureyş Elçileri ile Câfer Arasında Geçen Münazara

Müslümanların Habeşistan'a hicreti, müşrikleri endişelendirdi. Müslümanlığın etrafa yayılmasından korktular. Hicret eden Müslümanların kendilerine teslim edilmesi için Habeşistan Necâşi'si (82) Ashame'ye kıymetli hediyelerle Amr b. S ile Abdullah b. Ebî Rabia'yı elçi olarak gönderdiler. (83) Necâşi Müslümanlarla Kureyş elçilerini huzurunda karşılaştırdı. Müslümanlara:

-” Kureyşliler elçi göndermişler, sizi geri istiyorlar ne dersiniz” diye sordu. Müslümanların reisi Câfer ayağa kalkarak:
-” Ey hükümdar, sorunuz onlara, biz onların kölesi miyiz?”
Kureyş delegeleri adına As oğlu Amr (Amr bin. As) cevap veriyordu:
-Hayır, hepsi hürdür.
-Onlara borcumuz mu var?
-Hayır, hiçbirinde alacağımız yok.
-Kısas edilmemiz için, onlardan öldürdüğümüz kimse var mı?
-Öyle bir isteğimiz yok.
-O halde bizden ne istiyorlar?

Amr cevap verdi

-” Bunlar atalarımızın dininden çıktılar, ilâhlarımıza hakaret ettiler, gençlerin inançlarını bozdular, aramıza ayrılık soktular. ”

Bu iddialara karşı Câfer

-” Ey hükümdar, biz cahil bir kavimdik. Taştan, ağaçtan yaptığımız putlara tapıyorduk. Kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömüyor, ölmüş hayvanların leşlerini yiyorduk. İçki, kumar, fuhuş ve her türlü ahlâksızlığı yapıyorduk. Hak hukuk tanımıyorduk. Kuvvetliler zayıfları eziyor, zenginler fakirlerin sırtından geçiniyordu.

Cenâb-ı Hakk bizim hidâyetimizi diledi. İçimizden soyu-sopu, asaleti, ahlâk, fazilet ve dürüstlüğü hakkında kimsenin kötü söz edemeyeceği bir Peygamber gönderdi. O bizi puta tapma zilletinden kurtardı. Tek, Allah'ı tanıttı. Yalnız O'na kulluğa çağırdı. Bütün ahlâksızlıklardan uzaklaştırdı. Doğru söylemeği, emaneti gözetmeyi, akrabalık haklarına riayeti, komşularla hoş geçinmeyi öğretti. Yalan söylemeği, yetim malı yemeği, haksızlık etmeği yasakladı.

Biz O'na inandık. O'nun gösterdiği Hak Dini kabul ettik. Bu yüzden kavmimizin hakaret ve işkencelerine uğradık. Fakat dinimizden dönmedik. Dayanamaz hâle gelince onlardan kaçıp, sizin himâyenize sığındık. ” dedi. Kur'an'ı Kerim'den ayetler okuyarak herkesi heyecana getirip ağlattı. (84) Hz. İsa ve Meryem'le ilgili olarak:
“Meryem çocuğu alıp kavmine getirdi. Onlar: Meryem, utanılacak bir şey yaptın. Ey Harun'un kız kardeşi, baban kötü bir kimse değildi, annen de iffetsiz değildi. Dediler. Meryem çocuğu gösterdi: Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz. Dediler. Çocuk: Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum, bana kitap verdi ve beni Peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekât vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti, beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde ve dirileceğim günde bana selâm olsun. Dedi”.

İşte hakkında şüpheye düştükleri Meryem oğlu İsa gerçek söze göre budur. ” (Meryem Suresi, 27, 34)

Bu ayetleri dinleyen Habeş hükümdarı

-” Allah'a yemin ederim ki, bu sözler Hz. İsa'ya gelen sözlerle aynı kaynaktan,” dedi ve Kureyş elçilerinin teklifini reddetti. (85)

Ertesi gün, Amr Necâşi'nin huzuruna çıkarak:
-” Onlar Hz. İsa hakkında yakışıksız sözler söylüyorlar”, diyerek hükümdarı tahrik etmek istedi. Çünkü Habeş Necâşisi Ashame Hristiyan'dı.

Bu iddiaya karşı Câfer

-” Biz, Hz. İsa hakkında Cenâb-ı Hak Kur'an'da ne bildirmişse ancak onu söyleriz” dedi ve sonra şu anlamdaki ayeti okudu.
“Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın Peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı kelimesidir. O, Allah tarafından bir ruhtur. ” (En-Nisâ Suresi, 171)

Bunun üzerine Necâşi yerden bir çöp alıp göstererek:

“-Hz. İsa'nın dedikleri ile sizin söyledikleriniz arasında şu çöp kadar bile fark yok. Sizi ve Peygamberinizi tebrik ederim. Şehadet ederim ki, O zât, hak Peygamberdir. O'nu Hz. İsâ müjdelemişti. ” dedi. Sonra, Kureyş elçilerine:
“-Peygamberlerini yalanlayan kavmin hediyesi bana lâzım değil,” diyerek getirdikleri hediyeleri geri verdi. Habeşistan'da Müslümanlar güven içinde kaldılar. Bunlardan bir kısmı, Müslümanlar Medine'ye hicret edince Medine'ye gittiler (622 M.). Bir kısmı Hudeybiye barışına kadar orada kaldılar. (628 M.) Câfer'in başkanlığında son 16 kişilik kafile ise Hayber'in fethi esnasında Medine'ye döndü. (628 M.)
" } ] }